Obezite çağımızın en tehlikeli hastalıklarından biri ve elbette sağlıklı diyetin sırrı her bireyin sağlık durumuna uygun bir diyet programı uygulamasından geçiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Banu Kazanç, diyete başlarken dikkat edilmesi gereken önemli noktaları, şok diyetlerin metabolizmaya verdikleri zararı, psikolojik yeme isteğiyle nasıl başa çıkılacağını, diyet listesi hazırlarken neleri göz önünde bulundurduğunu ve diyete başlayan kişilerle kurulan sağlıklı ve bilinçli ilişkinin sonucu ne denli etkilediğini anlattı.
Beslenme ve diyetetik bölümü ayrı bir fakülte, ayrı bir eğitim. Beş yıllık bir eğitim süreci. Bir diyet programı uygularken bu eğitimi ve diplomayı alan beslenme ve diyet uzmanı olan kişilere güvenin. Doktorlukla diyet uzmanlığı aynı şey değil, bir doktor diyet uzamanlığı yapamaz. Aynı şekilde diyet uzmanı da doktorluk yapamaz.
Piyasada birçok insan doktorluğunun yanı sıra diyet uzmanlığı da yapmaya çalışıyor. 1996-1997 döneminde Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyet Uzmanlığı Bölümü’nden mezun oldum. 10 yılı aşkın bir süredir çeşitli hastanelerde, diyet merkezlerinde ve gıda firmalarında beslenme ve diyet uzmanı olarak danışmanlık verdim, mesleğimi halen sürdürüyorum. Hemen her kesimden kadın-erkek, çocuk olmak üzere her yaş grubundan ‘danışanlarım’ varm. İş dünyası, sanat dünyasından ünlüler ve siyasetçilerin de yer aldığı geniş ve farklı sosyal yapıda danışanlarıma sağlıklı beslenme konularında danışmanlık yapmaktayım.
Vurgulamam gereken önemli bir nokta bu; diyet listelerinin kişiye özel düzenlenmesi gerekir. Kilo yönetimi kişiye, cinsiyete, yaşa, sağlık verilerine hatta mevsimlere bağlı olarak da değişir. Yaşam tarzınız çok yoğun bir koşuşturma içinde olabilir, öğrenci veya ev hanımı olabilirsiniz. Her birinizin yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları farklılık gösteriyordur veya metabolizma hızınız çeşitli nedenlerle yavaşlamış olabilir.
Diyelim ki menopoz dönemindesiniz ya da kullandığınız ilaçlar, hormon faaliyetlerinizdeki değişimler kilo almanızın sorumlusu olabilir. Kalp-damar hastalıkları, tansiyon ve şeker gibi sağlık problemleriniz olabilir. Hedefleriniz farklı olabilir, vereceğiniz kilo 20 kilogramın üstündedir veya 3-5 kilo fazlanız olabilir… Diyet programları bu bilgiler ışığında hazırlanmalıdır.
Hazırlanan diyet listeleri öğün bazında, gün ve hafta bazında planlanmalıdır. Çeşitliliği, farklılığı olması gerekir, sürekli aynı şekilde beslenmelerini isteyerek insanları zayıflatmak mümkün olmaz. Vücudun kilo vermemeye direndiği dönemde, kimi zaman kalori artırmak, farklı beslenme planları ile örneğin yoğun bir şekilde karbonhidratlar veya proteinler tüketerek metabolizmayı rutinden uzaklaştırmak, adeta bünyeyi kandırmak, şaşırtmak gerekir.
Sıkça karşılaştığım bir durum bu. Toplulukta diyetisyen olduğunuzu öğrenenler bir kağıt üzerine yazılmış, ayaküstü verebileceğiniz, salt yüzlerine bakarak oluşturacağınız sihirli listelerin, mucize formüllerinizin olduğunu sanırlar, oysa bu yukarıda da belittiğim gibi kişiye özel olmalıdır ve göz önüne almak gereken birçok parametre vardır.
Kesinlikle ama bunun için altın anahtarlarım var. Danışanlarımla bu anahtarlar sayesinde kapıları birer birer açıyoruz. Bana geldiklerinde, başarısız oldukları zayıflama girişimleri ve diyet ile ilgili bütün bildiklerini unutmalarını, bana ve kendilerine güvenmelerini istiyorum.
Kişilerin diyetlerini planlarken, hekimle diyetisyenin birlikte çalışması ilkesi ile hareket ediyorum. Ayrıca, kişilerin duygusallıkları da benim için önem taşır çünkü sıklıkla mutsuzluk, tatminsizlik hisleri ile aşırı yemeğe yöneldiklerini gözlediğim ve sorunun biyolojik mi yoksa ruhsal kaynaklı mı olduğunu çözebilmek için, gerektiğinde uzmanların yardımı ile ekip olarak çalışmaktayım. Diyete başlamadan önce vücut bileşim analizi cihazı ile kişinin yağ, kas, su oranını, metabolizma hızını ve ideal ağırlığını saptıyorum. Danışanın fiziksel muayenesini ve laboratuvar testlerini yaptıktan sonra kişilerin kullanmak zorunda oldukları ilaçlar, insülin- şeker değerleri (açlık, tokluk), kolesterol değerleri, karaciğer enzimleri, böbrek fonksiyonları, kan sayımı gibi parametrelere bakarım. Tiroid hormonları gibi ölçümler yapılarak sağlık durumunun belirlenmesi için endokrinoloji uzmanı, iç hastalıkları uzmanı, jinekoloji uzmanı, psikiyatri uzmanı, laboratuvar ve diğer gerekli branşlardaki uzmanlarla koordineli bir çalışma yürütüyorum.
Danışanlarımın diyetlerini planlarken, kilo yönetiminde duygusal yönlere dikkat etmeye çalışırım çünkü mutsuzluk, tatminsizlik hisleri ile aşırı yemeğe yönelme sonucu kilo alındığını gözlemekteyim. Onları dinlemeye, tanımaya, alışkanlıklarını öğrenmeye ve yedikleri konusunda bilinçlendirmeye, sağlıklı beslenme ilkelerini benimsemelerini sağlamaya çalışırım. Diyet yapmak önceleri kolay gibi görünür, ilk haftalar genellikle kaybedilen kilolar ile keyifler yerindedir. Önemli olan koruma programını iyi yönetmektir. Kişi zamanla kendi kendini sabote etmeye başlar, eski yemek alışkanlıklarına dönmeye çalışır. Kişilerin özellikle duygusal yeme davranışlarını ve düşünme kalıplarını değiştirmeleri gerekir. Stresle yemek yiyerek başa çıkmak yerine başka aktivitelere yönelerek savaşmayı, çeşitli gevşeme tekniklerini, yoga yapmalarını, müzik dinlemelerini öneririm. Sosyal ortamlarda, arkadaş toplantılarında “Hayır, bu kadar yeter” diyebilmenin önemini ve kontrolün tamamen ellerinde olduğunu vurgularım.
Diyet listelerini hazırlarken, en sevdikleri yiyecekleri eleyip, en sevmediklerini yemeğe zorlamam. Verilen diyetlerin dengeli olmasına, çeşitlilik ve esneklik içermesine dikkat ederim. Katı kurallar zinciri yerine ılımlı, kişilerin kendilerini özgür hissetmelerini sağlamayı yeğlerim. Bu arada otoritemi hissetmelerini de isterim, disiplinli olmak başarının diğer bir koşuludur ama dikkat edin, vurgulamak istediğim asla zorlayıcı olmamaktır, çünkü kurallara günlük aktiviteleri gereği uyamayanlar, bu defa da daha çok yiyerek, kural ihlal zincirleri oluşturup, adeta yiyeceklerle kendilerini cezalandırıyorlar.