Daha Canlı ve Parlak Bir Cilt İçin Ne Yapmalısınız?

Daha Canlı ve Parlak Bir Cilt İçin Ne Yapmalısınız?

Her ne kadar su denilince akla sağlıklı yaşam, temizlik ve beslenme gelse de, suyun gücünü güzelikte de hafife almamak gerekiyor. Çünkü, su cildinize dokunduğunda, yılların izlerini silmekle kalmıyor, cildinizde tazeliği de beraberinde getiriyor.
Yaz aylarında terlemeye bağlı olarak kişilerde oluşan susuzluk hissi, su içilmesi için kişiyi uyarıyor fakat kış aylarında genellikle su tüketimi azalıyor. Cilt kuruluğunu engellemek için dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bol su tüketimi. Yediğimiz besinler de, cilt kuruluğuna etki ediyor. Hızla oluşan kilo kayıplarıyla dengesiz beslenme, deride kuruluğa neden oluyor. Özellikle bol meyve ve sebze tüketimi, cilt sağlığı için çok önemli. Doymamış yağ asitlerinden (sıvı yağ) zengin beslenme de, cilt kuruluğunu önlemede fayda sağlıyor. Bu nedenle yemeklerde yeterli miktarda sıvı yağ tüketmek öneriliyor.

Bedenimizin yaklaşık yüzde 60’ı su. Yetişkin bir insan, besin almadan bedenindeki karbonhidrat ve yağın tümünü, proteinin ise yarısını yitirdiğinde yaşamı tehlikeye giriyor. Buna karşın sadece yüzde 10 su kaybettiğinde, yaşam tehlikeye giriyor. Bedendeki su miktarının yüzde 20 eksilmesi ise ölümle sonuçlanıyor. Yani insan, besin almadan günlerce yaşayabilmesine karşın, su içmeden ancak birkaç gün yaşayabiliyor. Hücreler arası iletişim, toksinlerin atılması, cildin nemini koruması su içerek mümkün oluyor. Dermatolog Dr. Eylem Acar, güzel bir cilde sahip olabilmek için günde en az 1.5-2 litre su içilmesi gerektiğini söylüyor. Cilt sorunu olan erişkinlerde ise bu miktar 2-2.5 litreye kadar çıkmalı.

Su ve yaşlanma

İnsanoğlunun yaşlanma süreci doğumla birlikte başlıyor. Yaşam boyu, gıda yoluyla alınan ve zaman içinde vücutta biriken asidik atıklar, yaşlanma sürecini hızlandırıyor. Bilimsel araştırmalarla da kanıtlanan bu sürecin önüne geçilmesinin başlıca yolu ise düzenli olarak mineraller bakımından zengin gıdalarla beslenmek ve su içmek. Başta Japonya olmak üzere pek çok Uzakdoğu ülkesinde insanların 90’lı yaşlarına kadar dinç bir hayat sürdükleri görülüyor. Bu durumun başlıca nedeni, bu bölgedeki insanların düzenli olarak su içme alışkanlığının olması. Dermatolog Dr. Eylem Acar, “Vücutta biriken asidik atıkların erken yaşlanma sürecine olan olumsuz etkisi kendini cilt üzerinde gösteriyor. Vücut asiditeleri yüksek olan kişilerin ciltleri, çok daha fazla kırışmış, aşınmış, sarkık ve soluk görünüyor. Sıvı dengesi yeterli düzeyde olanların ciltleri ise canlı, sıkı, parlak ve taze bir görünüme sahip oluyor” diyor.

Maden suyu gerçeği

İLGİLİ HABER

Kil Maskesi Nasıl Yapılır


Yemeklerle ve normal suyla alamadığımız birçok minerali maden suyu ile almak mümkün. Dr. Acar, “Özellikle yazın terle beraber çok fazla mineral kaybı oluyor; bu durum vücudumuzla beraber cildimizde de olumsuz etkiler oluşturuyor. Bu nedenle özellikle yaz aylarında kaybettiğimiz mineralleri yerine koymak adına maden suyu içmek son derece önemli. Spor yapan kişilerde, spordan önce ve sonra maden suyu içilmesi su kaybını ciddi anlamda önlüyor. Ancak yine de çeşitli sağlıklı problemleri olanlar özellikle tansiyon ve böbrek hastaları maden sularını dikkatli tüketmeliler” diyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

Sponsorlu Bağlantılar